Fitne sarmışsa garbın afakını,
Şark kan içinde, revan içinde kalmışsa
Eğer ki kardeşin kanı kardeşe helal gelmeye başlamışsa;
Bize Ashb-ı Kehf’in kapısında
Kıtmir olmak kalır
Acı içinde uluyarak;
Gökyüzü kan akıyorsa ve derelerimiz yanıyorsa,
Toprakları birbirine karışmasın diye,
Çocuklarımız öldüğünde mezarlarına tel örgüler çekiyorsak;
İblis’in soluğu yüreğimize her daim yerleşmişse
Hicret vakti gelmiştir,
Sodom and Gomorra’den
Yolumuz Lut’la birleşik;
Kalplerimiz ve camilerimiz ve kiliselerimiz ve cemlerimiz ayrılmışsa
Ve Kurbanları sadece canları için kesiyorsak,
Dönerken etrafında artık görünecek bir gökyüzü kalmamışsa
Beytullah’ın
Şeytan taşlamak neye yarar ki;
Bizi ancak “O Balığın” karnı paklar
Rengimiz hicabımızla aynı ton;
Oğullarımız dedelerinin postuna oturmaktan kaçmışlarsa şerefsizce;
Ve kızlarımız edeb’i bedenlerinden bir türlü ruhlarına aktaramamışsa
Artık buğdaylarımız başak vermiyorsa
Topraklarımız kurumuşsa suyun içinde
İkra demenin bir manası kalmamışsa lafızdan gayrı
Bize tez vakitte İsrafil’in Sur’u gerekir;
Kıyam’a durmak için huşu içinde
16.10.2014




Yorum bırakın