Bilgisayar teknolojisinin modern anlamda başlangıç tarihi 1946’dır. Yani savaşın hemen sonrası, digital tarihte 1946 yılından bu yana geçen dönem 6 bölümde değerlendiriliyor.
- Nesil Bilgisayar Dönemi: (1946-1953)
İki kutuplu transistörün 1947’de icat edilmesiyle birlikte transistörler, bilgisayar tasarımlarında vakum tüplerinin yerini almış ve yaygınlaşmaya başlamıştır. 1951 yılında, UNIVAC adlı iş uygulamaları için ilk genel amaçlı elektronik dijital bilgisayar tasarlandı. UNIVAC ilk seri üretimi gerçekleştirilen bilgisayardı. İlk ticari bilgisayar ise, Ferranti firması tarafından yaptırılan ve 1951’de Manchester Üniversitesi’ne teslim edilen Ferranti Mark 1’di.
2. Nesil Bilgisayarlar ( 1954-1962 )
İkinci nesil, temel devreleri oluşturmak için kullanılan teknolojiden, uygulamalar yazmak için kullanılan programlama dillerine kadar bilgisayar sistemi tasarımının ve mimarisinin tüm seviyelerinde birkaç önemli gelişmenin yaşandığı bir dönemdir. Bu dönemde transistörler özellikle 1955 yılından sonra bilgisayarlarda daha sık kullanılmaya başlandı. Yine bu dönemde, MIT, 8 Mart 1955’te manyetik çekirdekli RAM ve gerçek zamanlı grafiklere sahip ilk dijital bilgisayar olan Whirlwin makinesini tanıtmıştır.
- Nesil Bilgisayarlar (1963-1972 )
“Üçüncü Nesil” bilgisayarlar ile bilgisayarların kullanımında büyük artış yaşanmaya başlanmıştır. Bunun nedeni genellikle 1966 yılında ticari pazarda başlayan entegre devre (mikroçip) teknolojisine dayanıyordu. Üçüncü nesil, “hesaplama” ve” bilgiyi işleme gücü”nde büyük kazanımlar getirmiştir.
- Nesil Bilgisayarlar ( 1973-1984 )
Dördüncü nesil, mikroişlemcilerin bilgisayar sistemlerine damga vurduğu bir dönemdir. Her mikroişlemcinin temel yapı taşı, metal-oksit-yarı iletken alan etkili transistordur. IBM 5100 adlı ilk taşınabilir bilgisayar, 1975 yılında piyasaya sürülmüştür. Bu dönemde kişisel bilgisayarlar (PC) yaygınlaşmaya başlamıştır.
- Nesil Bilgisayarlar (1985-1990 )
Beşinci nesil, hepsi tek bir programın farklı bölümlerinde çalışabilecek yüzlerce işlemciye sahip makinelerin dönemi olarak bilinir. 1990’a kadar bir milyon bileşenli yongalar inşa etmek mümkün oldu ve yarı iletken bellekler tüm bilgisayarlarda standart hâle geldi. Diğer yeni gelişmeler, bilgisayar ağlarının yaygın kullanımı ve tek kullanıcılı iş istasyonlarının artan kullanımıydı. Bilgisayar ağları alanında, hem geniş alan ağı (WAN) hem de alan ağı (LAN) teknolojisi, hızlı bir şekilde gelişerek her kullanıcının kendi iş istasyonuna sahip olduğu dağıtılmış bir bilgi işlem ortamına geçiş yaşanmıştır.
- Nesil Bilgisayarlar (1991-Günümüz )
Günümüze kadar olan gelişimde ise bir yandan donanımda olan yenilikler kişisel bilgisayarları artık her eve girecek bir şekilde donanımla yüklenirken bir yandan da Microsoft Windows’un ortaya çıkmasından sonra oluşan yazılım teknolojisi, bir yandan Mac-Os işletim sistemini, diğer yandan ise Unix yazılım ve işletim sistemlerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Diğer yandan 3W sistemi interneti yaygınlaştırmış, artık internet üzerinden herkes işlem yapabilir hale gelmiştir. Hele ki özgür yazılım programları üzerinden mobil programlama ve yazılım geliştirildikçe artık teknoloji ceplerimize girer hale gelmiştir. Bugün ise
(1) kuantum bilgisayarları,
(2) yapay zekâ, ses tanıma sistemleri ile donatılmış güçlü işlemcilere ve güçlü grafik işleme üniteleri gibi donanımlara sahip hızlı işlem yapan bilgisayarlar dikkat çekmektedir.
Kuantum bilgisayarlar, yapay zekâ, moleküler biyoteknoloji ve nanoteknoloji önümüzdeki yıllarda bilgisayar teknolojisin çehresini kökten değiştirecek gibi görünmektedir.
Bu altı dönem içinde aslında en önemli dönem 4. Nesildir. Endüstri 3.0 işte bu dönemle birlikte başlamıştır. Çünkü endüstri 3.0 1970’lere girerken algılayıcılardan alınan bilgiyi, bir program çerçevesinde iş elemanlarına aktaran mikroişlemci tabanlı programlanabilir mantık devresi geliştirilmesi ve bunun üretim sistemlerine uygulanmasıyla, üretim sisteminin otomasyonunun oluşturulması olarak tanımlanıyor.




Yorum bırakın