Ürkütmeden salkım söğütleri,
Bir çocuk bisiklet sürüyor patikada.
Yuvasına su taşıyan bir kırlangıcın
Laciverdi kanatları değiyor
Kumral saçlarına
Az sonra
Gökova’nın Kızılçam tepelerinden
Kızarmış bir tandır ekmeği gibi,
Ay süzülüyor.
Şavkı yıkanıyor Azmak’ın suyunda
Ve
Bir garip şair;
Usulca sokuluyor sazlıklara;
Bir avuç buz gibi suyu çarpıyor
Yüzüne
-arka cebinde eski bir şiir defteri-
Hayıt çiçeği,
Laden,
Su nergisi
Ve yosun sinmiş kâğıtlardan;
Kayıklar yapıyor,
Bırakıyor dereye.
Her kayıkta bir şiir,
Sessizce yol alıyor
Körfeze doğru.
Biraz umut,
Biraz sevinç ve coşku;
Bolca hüzün,
Epeyce hıyanet ve gaflet
Ve Kavga,
Ve sevda,
Ve Yaşama dair sözcükler,
Çırpınıp duruyor,
Beyaz köpüklerde.
Biliyorum
Sabaha kalmaz
Bütün şiirler kavuşur
Büyük denizlere



Yorum bırakın